Bilim
adamları, kazı alanında tesadüfen keşfettikleri bir mağaranın duvarlarında,
yaklaşık beş bin sene öncesine ait oldukları tahmin edilen bazı işaretler
buldular. Bu işaretlerin arasında en ilgi çekici olanlar ise yan yana çizilmiş
yumurta, kâğıt ve makas ile oynayan çocuklardı. – Haber Ajansı
"Aloga,
haydi! Hareket!" "Az kaldı, topluyorumdur cesareti." "Haydi, oldur artık!"
Bir Sfenk Kuşu yumurtası çalmak kolaydır;
ancak gözleri keskin olan bu kuş, yavrularının çalındığını fark ettiğinde
açıklık alanda kurulmuş yuvasına geri döner ve yumurtasını götüren bir adama
rastlarsa pençelerine davranır.
Atalonga kabilesinin gelenekleri uyarınca;
kabilenin genç oğlanları erkekliğe ilk adım olarak bu yumurtayı çalmakla
yükümlüydü. Aksi takdirde kabilece dışlanır ve boz topraklara sürülürlerdi.
Kabilenin büyükleri ise gençlere yumurtayı çalma konusunda çeşitli tavsiyelerde
bulunurlardı. Ancak gözleri keskin olan bu kuştan açıklık alanda kurtulmak çok
fazla insana nasip olmamıştı.
Aloga da yaşıtları gibi erkekliğe ilk adımını
atmakla yükümlü bir oğlandı. Ancak arkadaşları ve ağabeyleri arasından pek çok
kişinin ava giderken avlanmış olması onu oldukça korkutuyordu. Buna rağmen
yumurtayı çalmayı bir kez denemiş ve ölmekten son anda kurtulmuştu.
İlk denemesinden yaklaşık bir ay kadar sonra,
ikinci denemesini gerçekleştireceğini duyurdu. Ölümden kaçarken titreyerek
geçtiği yolu, tekrar ve daha fazla korkarak yürüdü. Yuvaya yaklaştığında bir
kayanın arkasına tüneyerek kuşun hareketlerini izledi. Sfenk yuvadan
ayrıldıktan biraz sonra, Aloga’nın yanında gelen arkadaşları onu harekete
geçmek için zorladılar: "Aloga, haydi! Hareket!" "Az kaldı, topluyorumdur
cesareti." "Haydi, oldur artık!" Ancak olmayacaktı; tüm cesareti, ölüm
korkusunun işlediği yüreğinde kırılıp un ufak oldu.
Geri döndüğünde çok üzgündü Aloga. Yaşıtları
ve ağabeyleri onunla dalga geçtiler ve onu korkaklıkla suçladılar. Bu nedenle
Aloga’nın gece ve gündüzleri uykusuz geçti. Üçüncü ve son şansını beyhude
harcamamak için, günlerinin her saatini "en iyi hırsız" olabilmenin planlarını yaparak geçirdi. Derken aklına bir fikir
düştü ve derhal kabile reisine gidip son şansını deneyeceğini söyledi. Ancak
giderken yanına bir şey istedi: Kâğıt. Aslında tam olarak kâğıt sayılmazdı;
eski kumaş ya da hamur benzeri ürünlerin ıslatılıp, sıkıştırılmasıyla elde
edilen ve yiyecekleri sarmakta kullanılan bir şeydi.
Tekrar o uzun ve bunaltıcı yolculuğa başladı
Aloga. Kayanın dibine vardığında, bir öncekinde yaptığı gibi kuşun
hareketlerini izledi. Kuş yuvadan uçup gittikten bir süre sonra ise hızla
yuvaya vardı. Kâğıda sardığı büyük yumurtayı yanına alarak, kayanın dibine
koştu tekrar. Yumurtasının kaybolduğunu fark eden Sfenk, derhal geri dönüp
etrafı kontrol etti. Ancak hiçbir şey göremedi, insanlar vardı; fakat yumurta
yoktu. Bir süre etrafı taradıktan sonra başka yerlere uçup, yumurtasını aramaya
devam etti.
*Emre Haber Ajansı.
YanıtlaSil